Türk iklimlendirme sektörü ise gerek üretim kapasitesi gerek yeni teknolojilere uyum sağlama hızı gerekse ihracattaki gücü ile yabancı yatırımcılar için bir cazibe noktasına dönüşüyor. Sektörün bu dönüşüm rüzgarını arkasına alarak marka değerini hızla artırdığına dikkat çeken İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal, bu sayede Türkiye’nin global arenada iklimlendirme pazarını domine eden oyuncular arasında yer almaya hazırlandığını vurguladı.
COVID-19 süreciyle birlikte yeniden şekillenen sektörel yapılanmaların ve tedarik ağlarının iklimlendirme sektörünü global arenada daha da ön plana çıkaracağı tahmin ediliyor. Türkiye genelinde ise ortalama 1 USD olan ihracat birim fiyatı iklimlendirme sektöründe 4.6 USD mertebesinde seyrediyor. ‘Katma Değerli Ürün’ segmentinde bu veri bile tek başına iklimlendirme sektörünün Türkiye ihracatına ve dolayısıyla ülke markasına katabileceği potansiyel gücü ortaya koyuyor. Üstelik iç pazarda sektör ürünlerine olan ilginin artması, Türkiye’nin jeopolitik konumunun önemi, üretim gücü, kapasitesi, coğrafik konumunun sağladığı lojistik avantajlar, satış öncesi ve sonrası sağlanan müşteri hizmetleri gücü gibi parametreler sayesinde sektörün önemi artıyor ve yabancı yatırımcılar için de bir cazibe merkezi olmaya başlıyor. Bu noktada global ihracatın üst sıralarında ilk 25 ülke içinde 19’a yükselen Türk iklimlendirme sektörünün her adımı düşünülmüş stratejik bir yol haritasıyla ilerlemesi gerektiğini söyleyen İklimlendirme Sanayi İhracatçıları Birliği (İSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Şanal, bu sayede sektörün global arenadaki yerini sağlamlaştırabileceğine dikkat çekti.
EKONOMİ
Yayınlanma: 19 Ağustos 2024 - 11:56
Dünyanın gözü Türk iklimlendirme sektöründe
Birden fazla sektörle entegre bir yapı sergileyen iklimlendirme sektörü, tüm dünyada iç hava kalitesi ve konfor gibi ihtiyaçların giderek artmasıyla beraber ciddi bir pazar çekiciliği ortaya koyuyor.
EKONOMİ
19 Ağustos 2024 - 11:56