İstanbul, tarihi güzelliği, kültürel zenginliği ve kozmopolit atmosferi ile büyüleyen bir şehir. Fakat bu büyüleyici şehrin ardında, çarpıcı bir gerçeklik yatıyor: Tabut binalar.
Tabut binalar, depreme dayanıksız, genellikle eski ve yıpranmış binalardır. Bu binalar, olası bir depremde çökme riski yüksek olduğu için "tabut" olarak adlandırılır. İstanbul'da, özellikle kentsel dönüşümün yeterince hızlı ilerlemediği semtlerde, binlerce tabut bina bulunmaktadır.
Bu binalarda yaşayan insanlar, her gün deprem korkusu ile yaşıyorlar. Küçük bir sarsıntı bile, binalarının yıkılmasına ve canlarını kaybetmelerine neden olabilir. Bu durum, sadece binalarda yaşayanları değil, tüm şehri tehdit etmektedir.
Tabut binalar sorunu, sadece deprem riski ile sınırlı değildir. Bu binalar, genellikle sağlıksız ve konforsuz yaşam koşullarına sahiptir. Yetersiz ışık ve havalandırma, rutubet, küf ve böceklenme gibi sorunlar yaygındır. Bu durum, binalarda yaşayan insanların fiziksel ve ruhsal sağlıklarını olumsuz etkilemektedir.
Peki, bu soruna ne gibi çözümler bulunabilir? Kentsel dönüşüm, tabut binalar sorununu çözmenin en önemli anahtarıdır. Riskli binaların yıkılarak yerine modern ve güvenli binaların inşa edilmesi, şehrin depreme dayanıklı hale gelmesi için hayati önem taşımaktadır.
Ancak kentsel dönüşüm, karmaşık ve zaman alan bir süreçtir. Bu süreçte, binalarda yaşayan insanların mağduriyet yaşamaması için gerekli önlemlerin alınması da önemlidir. Depremzedelere konaklama ve maddi yardım gibi konularda destek sağlanmalı, yeni konutlara taşınma sürecinde kolaylık sağlanmalıdır.
Tabut binalar sorunu, sadece İstanbul'a özgü bir sorun değildir. Türkiye'nin birçok şehrinde benzer sorunlar yaşanmaktadır. Bu sorunun çözümü için, merkezi ve yerel yönetimlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve tüm vatandaşların birlikte hareket etmesi gerekmektedir.
İstanbul: Tabut Binalar Yine Can Aldı! 2 Haziran Pazar Sabahı 3 Katlı Bina Çöktü
2 Haziran Pazar sabahı, İstanbul'un küçükçekmece semtinde 3 katlı bir bina kendiliğinden çökerek 1 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu trajik olay, İstanbul'da yıllardır var olan tabut binalar sorununun ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Çöken bina, 1988'lı yıllarda inşa edilmiş ve depreme dayanıklı olmadığı bilinen bir yapıydı.
Bu olay, İstanbul'da yaşanan tabut binalar sorununun ne kadar büyük bir tehlike arz ettiğini gösteriyor. Şehirde binlerce riskli bina bulunuyor ve bu binalarda yaşayan insanlar her gün deprem korkusu ile yaşıyor.
Peki, bu soruna ne gibi çözümler bulunabilir?
Tabut Binalara Çözüm Önerileri:
- Kentsel dönüşüm: Riskli binaların yıkılarak yerine modern ve güvenli binaların inşa edilmesi, şehrin depreme dayanıklı hale gelmesi için hayati önem taşımaktadır.
- Bina kontrollerinin sıkılaştırılması: Tabut binaların tespit edilmesi ve gerekli onarımların yapılmasını sağlamak için bina kontrollerinin daha sıkılaştırılması ve daha titiz bir şekilde yapılması gerekmektedir.
- Deprem bilincini artırmak: Deprem riskinin önemi ve depreme karşı nasıl korunmamız gerektiği konusunda halk bilinçlendirilmelidir.
- Yasa ve yönetmeliklerin gözden geçirilmesi: Tabut binalar sorununun önüne geçmek için mevcut yasa ve yönetmeliklerin gözden geçirilmesi ve gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Sayın Belediye Meclisi Üyeleri,
Bugün sizlere, İstanbul'u tehdit eden büyük bir tehlikeden bahsetmek için yazıyorum: Tabut binalar. Şehrimizde binlerce riskli bina var ve bu binalarda yaşayan insanlar her gün deprem korkusu ile yaşıyor.
2 Haziran'da yaşanan acı bina çöküşü, bu sorunun ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. 1 masum can kaybedildi ve bu olay, tabut binalar sorununun çözümünün artık ertelenemeyeceğini gösteriyor.
Geçmişte yapılan kentsel dönüşüm çalışmaları, birçok kez tıklayıcı söylemlerden ibaret kaldı. Eyleme geçilmedi, gerekli adımlar atılmadı ve bu durum, daha fazla can kaybına yol açma riskini beraberinde getiriyor.
Artık yeter! Yapılan çalışmaların gecikmemesi ve somut adımlar atılması gerekiyor. Bu geminin içinde hepimiz varız ve bu gemiyi batıracak bir gecikmeye tahammülümüz yok.
Biliyorsunuz ki İstanbul, Türkiye'nin ekonomik kalbi. Akdeniz ve Karadeniz bağlantı yolları ile enerji nakil hatları bu bölgeden geçiyor ve Türkiye ekonomisinin %45'i bu bölgeden sağlanıyor. Bu nedenle, bu şehrin güvenliği sadece İstanbul'un değil, tüm Türkiye'nin güvenliği için hayati önem taşıyor.
Binaların denetimi, öncelikle yerel belediyelerin ve Büyükşehir Belediyesi'nin görevidir. Vatandaşlarımızın bu yapıları derhal şikayet etmesi ve baskı oluşturması gerekiyor. Bu binaların yıkılması ve kentsel dönüşüm çalışmaları gecikmeden hayata geçirilmeli.
Unutmayalım ki, her gecikme her an bir can kaybına yol açabilir. Artık sorumluluk alma ve harekete geçme zamanı!
Tabut binalar sorunu, sadece İstanbul'u değil, tüm Türkiye'yi ilgilendiren önemli bir sorundur. Bu sorunun çözümü için hepimizin üzerine düşeni yapması gerekmektedir. Birlikte hareket ederek, daha güvenli ve yaşanabilir bir gelecek inşa edebiliriz.