Milletin refah seviyesi düzelsin diye gayret sarf eden REİS’e karşı birileri de tahammül edemediğinden çelme üstüne çelme takıyorlar. Bu melanetlikleri yapanlar, zam kelimesinin a’sı dahi telaffuz edilmezken, vatandaşın anasını ağlattırıyorlar. Hiç utanmadan sıkılmadan birde buna serbest ekonomi piyasası diyorlar. Oysaki bundan 20, 25 sene evvel asgari ücret ile çalışan bir işçi, aldığı bir aylık maaş ile yaklaşık 7 tane çeyrek altın alabiliyordu. Ama bu gün aynı asgari ücreti alan bir çalışan, en fazla alabileceği altın sayısı, sadece 4 çeyrektir. Devlet her sene maaşlara zam artışını yapmıyor dersek vallahi yalan olur. Çünkü her defasında gerekli zammını yapıyor. Lakin fırsatçı mendeburların aç gözlülükleri sayesinde, kimsenin iki yakası bir araya gelmiyor...
Ruhumuzdaki vicdansızlık mikrobu bitmediği sürece, bu sorun kıyamete kadar devam eder. Ve o vicdansızlığı da kendilerine hak sayarlar. Sayın Çalışma ve Sosyal Bakanının yapmış olduğu asgari ücret açıklaması, vatandaşa şok etkisi yaptı. Çünkü o para daha cebe girmeden mum gibi eridi bitti. Şayet zam yaptık demeselerdi, bundan bin kat daha iyi idi. En azında yamyamlar yerinde durur ve milletinde canı yanmamış olurdu. Onun için serbest ekonomi politikası derhal lav edilmeli ki insanlar rahat bir nefes alabilsin. Yoksa bütün maaşları yüz bin lira dahi yapsanız yine yetmez, yine yetmez...
Bakın, geçen sene ocak ayında, en kral yumurtanın tanesi 2 lira idi. Ekmek desen 4 veya 6 liraydı. Bir bardak Çay 4 veya bilemedin en babası 10 TL idi. Süt, 14 liraydı. 0.5 litrelik su, 2 veya 3 lira iken, bugün daha 2025 ocak ayı gelmeden su oldu 10 lira. Yumurta 6, ekmek 12,5, çay 10 ila 30, 30 lira. Kuru soğan, patates 30 lira olurken Sarımsak 350 lira ile rekora koşuyor. Bunlar birde pazardaki fiyatlar. Bu fiyatlardan bahsederken daha market ve manavlardan bahsetmiyorum...
Evet Sayın Çalışma ve Sosyal Bakanı, siz bu zamları kıyaslarken bu oranları enflasyon canavarının hangi dişine göre %30 olarak hesapladınız ? Oysa ki yanı başınızdaki Maliye Bakanlığının açıkladığı enflasyon oranına göre resmi harçlar ile ceza ödemelerine en az % 43 oranda zam yaptıklarını kamuoyuna açıkladığını yoksa siz duymadınız mı ? Ya da siz milletin aklı ile dalga mı geçiyorsunuz ? Bence bu işe Reis'in eli değmeli ki iş çığırından çıkmasın. Aksi halde işin cılkı çıkmış haberiniz olsun...
Bakın efendiler, bu iktidarda bir tek Reis'in dürüst olması yetmiyor. Etrafındaki kurmaylarında en az onun kadar samimi ve dürüst olması gerekir ki vatandaşın karnında çalan açlık zil sesi duyulsun. Bu sorunun çözümü ise zam yaparak değil, sistemin içindeki pürüzü çözdüğünüzde bu insanlara balık vermek yerine, balık tutma imkanını sağlayacağınız için aynı zamanda devlete külfet olmaktan çıkarıp verimli hale getirmiş olursunuz...
Bu insanları teşviklerle, sistemi destekleyeceksin ki kafe köşelerinde boş beleş oturan milyonlarca delikanlı gençler boş beleşten harama sürüklenmesin. Özellikle teşviklerde gençlerin önü açılarak faizsiz teşvik fonları desteklenip küçük ölçekteki yeni esnaflarda yetişmiş olur. Öyle yapmacıktan ve rüşvet ile yönetilen sistemlerle değil, ciddi anlamda samimi sistemlerle hizmet vermelisiniz ki insanlarda evet hak ettiğim yerdeyim diyebilsin...
Ama şimdi git kafe ortamlara bak, bütün mekanlar tıka basa dolu. Neden ? Çünkü bu insanların hak ettiği emeğin karşılığını bulamadığından kendini böyle ortamlarda buluyor. Bunların içinde hem avam tabakasından, hem de kalbur üstü insanlar var. Lakin o topluluğun içinde geneli lise ve üniversite çağında olan insanlardır. Çoğu ise üniversite mezunu gençler kendi alanlarında iş bulamadıkları için yanlış yollara tevessül edebiliyorlar. Çünkü bunların içinde maddi olarak kalbur üstü olanların zaten para ile sorunları olmuyor. Ama bugün asgari ücret ile idamesini sağlayan ailelerin evlatlar her gün böyle mekanlarda günde bin iki bin lira hesabı nasıl ödüyor hiç düşündünüz mü ? Ondan sonra memleketin orta yaşlıları ve esnaf kisvetindeki tüccar zihniyetinde ki kafasız kafalarda, kahve köşelerinde oturur kalkarlar vay maaşlar niye az oldu, vay hükümet niye böyle az maaş verdi diye dedikodusunu yaparak memleketin bereketini kaçırtırırlar...
Evet doğrudur, yapılan zamlar az, lakin kime göre ve neye göre az. Önce bunu bilmek lazım. Evet ey tüccar kardeş, eğer sen 2024 yılbaşı fiyatlarını yüzde iki yüz yapmamış olsaydın ve fahiş fiyatlarla milletin anasını ağlatmasaydın, bu 22 bin lira fevkalade insanlara yetmiş olacaktı. Ancak hepiniz bir birinize endeksli bir şekilde hemen zam üstüne zam yaptınız. Yahu yeter yeter, bu aç gözlülük nereye kadar olacak? Bu fiyat vahşeti daha nereye kadar sürecek? Vakti zamanında merhum Turgut Özal bu serbest piyasa ekonomisini çıkardı diye, sizde bu işin cılkını çıkardınız. Önce biz birbirimize merhamet etmeliyiz ki, Cenabı Allah bizlere rahmet etsin...
İla ahiri kelamımızın hulasasında Yüce Rabbimin azametine sığınarak mütteki kulların zümresinden olan Salih kullardan olmayı dileyelim. Allah, cümlemizin yar ve yardımcısı olsun. Selam ve dua ile huzur içinde kalın selametle efendim...
“SAYGILARIMLA VESSELÂM”