Misafiri cömertçe ağırlamak Hazreti İbrahim Aleyhi selamın şiarındandır. İsraf etmeden ve gönül zenginliği ile misafirini ağırlamak ise, Hazreti Resuli Ekrem’in hadisi şerifine mazhar olmak demektir. Kim ki bu mirasa riayet ederse, Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem’in sünnetini yerine getirmiş olur. Bu öyle bir sünnet ki misafir bir yere gittiğinde 10 rızık ile gider, birini yer, dokuzunu o haneye bırakır ki birde Cenabı Allah’ın rızasına nail olur...
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ "يَا بَنٖٓي اٰدَمَ خُذُوا زٖينَتَكُمْ عِنْدَ كُلّ مَسْجِدٍ وَكُلُوا وَاشْرَبُوا وَلَا تُسْرِفُواۚ اِنَّهُ لَا يُحِبُّ الْمُسْرِفٖينَ
MEALEN; Ey Ademoğulları! Her namaz kılacağınız zaman, güzelce giyinin, yiyin, için, fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez. Araf suresi 31. Ayet. Özellikle bazı evlerde misafirin M'si uğramadığı için orda bereket namına diye bir şey kalmıyor. Kimi evlerde de misafir adı altında her türlü müsriflikler yaşandığı için, o evlere de bereket uğramıyor....
Kıymetli okuyucularım ve siz aziz dostlarım; bu hastalık her hanede mevcut olduğu için israf veya cimrilik yapıldığında, o evlere kolay kolay misafir ağırlanmıyor. İşte bereketsizliğin en büyük sebepleri bunlardır. Kimki bu musibetlerden kurtulmak için çaba sarf ederse, oda bereketsizlikten kurtulmuş olur...
Bilhassa israfa düşkün ailelerin sofraları, ne yazık ki hep Nemrut ve Firavunun sofrasına benziyor. Bu hastalık özellikle dini cemaat liderlerin olduğu yerlerde sıklıkla görülüyor. Maalesef ki ey efendiler, bu bereket değil, müsrifliktir. Bu himmet değil sömürmektir. Bu teberrük değil, ocak batıranlıktır. Ama ne yazıktır ki bu tarz hareketler bir yerde yapıldığında kimse buna ses çıkartmıyor...
Oysaki onlar; “Soframız Hazreti Muhammed Mustafa’nın sofrasına benzesin ki hep beraberce bu güzide nimetlerden istifade edip şifa bulalım demiş olsalar” Vallahi hiç bir hane bereketsiz kalmaz. Ama nerdeeee, nereye bakıyorsun orda şatafat, gösteriş Urfa yöresi tabiri ile “halla hop”. Bir diğer önemli konu ise, ailelerimize ve misafirlerimize helal lokma ikram etmektir ki buna dikkat edildiğinde hem canımıza şifa olur hemde haram lokma ikram etme vebalinden kurtulmuş oluruz. Aksi halde Hastanelerde randevu için dahi sıra bulamamış oluruz...
Bu doğrultuda ufak bir ince muhasebe yaptığımızda, az çok ne demek istediğimi sizde anlamış olacaksınız. Düşünün ki bir faiz parasından, kumar parasından veya her hangi bir illegal ve haram yoldan elde ettiğimiz para ile böyle bir ikramda bulunduğumuzda hiç şifası ve bereketi olur mu ? Zaten böyle bir kazancın küllisi haram olduğu için, külliyen de zehir olur...
Bakınız, cömert ve helal kazançlı birisi kuru soğanı veya yavan ekmeği önünüze koyup onuda yağ, bal kavurma gibi samimi bir şekelde ikram ediyorsa, onun yemeğini yiyin, suyunu için adeta onda şifa deryası vardır. Şayet bir insanda sofrasını donatarak şatafat içinde gösterişini yapa yapa besmele yerine selfi çekerek sofrasını sunuyorsa, Vallahi onun her lokmasında zehir, Billahi her anında hastalık, Tillahi her zerresinde gam ve keder olduğu için yemeyin ve içmeyin!...
Muhterem okuyucularım; bu ve buna benzer hasletlerden bir an önce kurtulmamız gerekir. Birbirimize dua edip birbirimizi sevelim ve sayalım ki, Cenabı Allah Azze ve Celle Şanuhu, bizlere rahmeti ile merhamet etsin. Zira biz birbirimizden öyle mesulüz ki, bulunduğumuz mıntıkada yaşayan her canlıdan sorumluyuz. Bulunduğumuz alanın doğasındaki ağacın dalından tutun, hayvanına varana kadar. Sokak dilencisinden tutun, en bedbahtına kadar mesulüz. Bundan kaçarımız ve göçerimiz olmadığı için, bilhassa bunlara dikkat etmek gerekir. Çünkü bir buçuk asırdır bizi bu kültürden koparan şer güçler, halen her türlü fitne fücurun nifak tohumlarını içimize ekmektedirler...
İla ahiri kelamımızın hulasasında makalemizin içerisinde Efendimiz Aleyhisselatü veselam Efendimizin ismi şerifi geçtiği için, her defasına binlerce selatu selam olsun. “Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammed”. Diyerek salavatı şerifimizi de yerine getirerek şefaatine nail olalım inşallah. Allah, cümlemizi hak olan İslam yolundan ayırmasın. Allah, cümlemizin yar ve yardımcısı olsun. Selam ve dua ile huzur içinde kalın selametle...
“SAYGILARIMLA VESSELAM”