Biraz derin düşününce hayata çok fazla misyon yüklediğini anlıyor insan.
Kâinatın yaşının yanında “bir kelebek ömrü” kadar bile yaşamıyoruz.
Ve alt tarafı dünyadan sadece geçiyoruz.
Doğan her canlı “ölüm garantili” olarak dünyaya teşrif ediyor ve hemen her yüz yılda bir dünya adeta boşalıp yeniden doluyor.
Ve bu doldur boşalt binlerce yıldır tekrar ediyor.
Yaşayan milyonlarca insandan geleceğe iz bırakanların sayısı ise oldukça az
Yaşıyorken an itibarı ile sanki bazı insanlara fazla misyon yüklüyoruz
Belki de o misyonu şahsiyetlerinden çok işgal ettikleri mevki ve makamdan dolayı taşıyorlar.
Yere göğe sığdıramadığımız o insanlar her fani gibi aradan biraz zaman geçince “tarihin tozlu sayfalarında” yerini alıyor. Çoğunu zamanın tozlu sayfaları arasında arayıp bulmak bile mucize sayılıyor.
Şimdi size ilk okul 5. sınıfta iken yaşadığınız mahalle muhtarınızın, İlinizin/ilçenizin Belediye Başkanının, Valisini, Kaymakamını veya o tarihlerdeki Milletvekillerini, Cumhurbaşkanının veya Başbakanın ismini hatırlıyor musunuz diye sorsam eminim bir çoğunuz hatırlayamayacak.
Bu arada şimdi ilk okul 4 yıl onun için galiba aynı soruyu yeni jenerasyon için 4. sınıftayken diye sormak gerekiyor.
Bu arada hatırlayamayacaklara bende dahilim