Değerli dostlar, bu yıl da YKS ve LGS sürecinin zorlukları ve kaygılarıyla mücadele eden öğrencilerimizle birlikte çalıştık. Ve hepimizin bildiği gibi sonuçlar açıklandı.Her birinin farklı hikayesi, farklı hedefleri ve hayalleri vardı. Şimdi kimileri hayal ettiği üniversiteye yerleşmenin sevincini yaşıyor, kimileri ise çalışmalarına rağmen arzuladığı sonuca ulaşamadı.Ve en önemlisi bazı öğrencilerim, sınav kaygısını yenip kendi hedeflerine ulaştıkları halde, şimdi "Ailemi nasıl ikna edeceğim?" kaygısını yaşadı ve kendi istediği yere değil ailesinin istediği yere yerleşmek zorunda kaldı.
Bu, gerçekten içtenlikle üzerinde durulması gereken üzüntü verici bir durum.
Uzun yıllar öğretmenlik tecrübesi olan bir danışman olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki , çocuklarının meslek seçimlerine müdahale ederek, onların özgür iradelerini kısıtlayan ebeveynlerin bu müdahalesi, maalesef çocukların gelecekte yaşayabilecekleri duygusal travmalara zemin hazırlıyor. Gençler, ailelerinin baskısıyla istemedikleri bir mesleğe yöneldiklerinde, bu durum onlarda derin bir mutsuzluk ve içsel çatışma oluşturuyor.Sonunda Doktor ama hastalarına karşı somurtkan ve asabi ,Öğretmen ama öğrencilerine karşı sabırsız ,Mühendis ama gergin ve mesai saatinin bitmesini iple çeken ve en kötüsü çocuklarına baskı yapan geleceğin ebeveynleri haline gelebiliyorlar.
Yani mutsuz birey mutsuz toplumu oluşturuyor.
Öte yandan ebeveynlerin kendi isteklerini ve hayallerini gerçekleştirememenin getirisini çocuklarına dayattıkları bu duygusal yük, ilerleyen yıllarda büyük pişmanlıklara ve kendi mutsuzluklarına da yol açabiliyor.
Anne -babalar olarak, çocuklarımızın kendi hayatlarını inşa etmelerine izin vermeliyiz. Onların içten gelen istekleri doğrultusunda adım atmalarını desteklemek, hem onların mutluluğunu hem de başarısını artıracaktır emin olun.
Unutmayalım ki, çocuklarımız bizim hayallerimizi değil, kendi hayallerini gerçekleştirmeli. Onlara sunabileceğimiz en büyük destek, onların kararlarına saygı duymak ve bu süreçte yanlarında olmaktır.
Bu yıl, hedeflerine ulaşan öğrencilerimi yürekten tebrik ediyorum. Sizler, büyük bir kararlılık ve azimle bu başarıyı elde ettiniz. Ancak, bu sadece bir başlangıç; önemli olan, bu yolda mutlu ve tatmin olmuş bireyler olarak ilerlemenizdir. Kendi hayallerinizi takip edin, bu sizin hayatınız.
Bu süreci sonuçlarla sınırlamamak gerektiğine inanıyorum. Sınavda beklediği sonucu alamayan öğrencilerimiz için bu bir son değil, aksine yeni bir başlangıç. Gelecek yıl daha kararlı, daha hazırlıklı ve ne istediğini bilen bireyler olarak bu sürece yeniden hazırlanabilirsiniz.
Önünüzdeki bu zamanı, hem kendinizi daha iyi tanıyarak hem de hedeflerinizi netleştirerek verimli bir şekilde değerlendirebilirsiniz.
Unutmayın ki, başarı sadece sonuçla değil, süreci nasıl yönettiğinizle de ölçülür.
Yeni yılda, çok daha güçlü bir şekilde bu yola tekrar adım atacağınıza inanıyorum. Unutmayın, sizin başarınız, sizin inancınız ve azminizle şekillenecek.
Gerçek başarı ,bir çınar gibi kök salmaktır sevdiğin meslekte.
Her sabah uyanmaktır ,hevesle başlamaktır işe .
Güneşin doğuşunu izlemektir sevincinde de üzüntünde de yanında olan ailenle.
Gerçek sevgi ise sevdiğinin sevdiğini sevmektir kabule geçmektir yüreğinin ta derinlerinde.
Gerçek başarı işte budur sevgiyle dolmaktır her seferinde .
Sevelim ve kabul edelim sevgili dostlar biz kendi hikayemizi yaşıyoruz şimdi sıra çocuklarımızda vesselam…..